DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Van’daki Toplumsal Barış ve Özgürlük buluşmasında konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başlattığı sürede dair değerlendirmeler yapan Temel, Ortadoğu’daki son gelişmelere ilişkin şunları söyledi:
“Ortadoğu, küresel güç mücadelelerinin odak noktası olmaya devam ediyor. ABD’nin öncülüğündeki blok, İsrail’i kalıcı ve temel güç haline getirmek için harekete geçmiş durumdadır. Ortadoğu’da savaş ve kriz derinleşirken, İsrail-Filistin çatışması, İran-İsrail gerginliği ve Suriye’deki dengeler yeni boyutlar kazanıyor. 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısı, Ortadoğu’da dengeleri altüst eden bir gelişme oldu. İsrail, bu tarihten itibaren sadece askeri bir misilleme sürecine girmekle kalmadı, aynı zamanda bölgesel stratejisini tamamen değiştirdi. ABD ve İngiltere ile birlikte İran’ı sınırlamak, bölgedeki operasyonel gücünü kırmak için sistematik bir politika izlemeye başladı. Bunun bir sonraki aşamasında, Irak’ta Suriye’deki sürece benzer bir kaos ortamının yaratılacağı ve ardından İran’a yönelik yeni adımların atılacağı giderek netleşiyor. Soru artık bu sürecin olup olmayacağı değil, ne zaman ve nasıl gerçekleşeceğidir.”
‘SON GELİŞMELER BÖLGESEL DİNAMİKLERİN DE SONUCU’
Ortadoğu’daki gelişmelerin Türkiye’de yeni tartışmaları başlattığını ifade eden Temel, “Ortadoğu’daki büyük dönüşüm süreci, Türkiye’de de Kürt meselesi üzerinden yeni tartışmalara yol açmıştır. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamaları ve Sayın Öcalan ile sürdürülen görüşmeler, sadece iç siyasetin değil, bölgesel dinamiklerin de bir sonucu olarak gelişiyor” diye konuştu.
‘İKTİDAR BASKIYI ARTIRARAK GÜVENSİZLİĞİ DERİNLEŞTİRİYOR’
Devletin Kürt meselesini yalnızca baskı ve şiddet politikalarıyla yönetemeyeceğinin bir kez daha görüldüğünü ifade eden Temel, “İktidar baskıyı artırarak güvensizliği derinleştiriyor. Amaç, Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin güvenini sarsmak, mücadele azmini kırmak” dedi.
‘SÜRECİN MECLİS’TE YÜRÜTÜLMESİNİ ÖNERMESİ KRİTİK ÖNEMDE’
Sürecin bundan sonra nasıl şekilleneceğinin önemine vurgu yapan Temel, “Eğer Sayın Öcalan’la yürütülen görüşmelerin bir müzakere sürecine evrilmesi isteniyorsa, bunun şeffaf ve toplumsal katılımı esas alan bir süreç olması gerekmektedir. Sayın Öcalan’ın bu görüşmelerin Meclis’te yürütülmesini istemesi ve siyasi partilerle doğrudan temas kurulmasını önermesi, sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından kritik önemdedir” ifadelerini kullandı.
‘DEMOKRATİK ÇÖZÜM MÜMKÜN’
Kürt meselesi başta olmak üzere, halkların, inançların ve kadınların özgürlüğünü esas alan bir demokratik çözümün mümkün olduğunu kaydeden Temel, “Bunun yolu ise Sayın Öcalan’ın da vurguladığı gibi, şiddet ve çatışma zemininden çıkıp, diyalog, müzakere ve demokratik siyaset zeminini güçlendirmekten geçiyor” dedi.
‘BİR KESİM ÖCALAN GERÇEĞİNİ BİLİNÇLİ OLARAK SADECE SİLAH VE ŞİDDET BAĞLAMINDA ELE ALIYOR’
Öcalan’la ilgili bazı tartışmaların bilinçli olarak yanlış ve eksik yürütüldüğünü belirten Temel, şunları söyledi: “Türkiye bir kesim ve kimi yazarlar bilinçli olarak Öcalan gerçeğini sadece silah, şiddet bağlamından ele alıyor. Ve sanki tek rolü ve muhataplığı buymuş gibi konuşuyorlar. Bu doğru bir değerlendirme değil. Son derece eksik ve yetersiz bir değerlendirme. Sayın Öcalan, klasik devletçi iktidar anlayışına ve reel sosyalizme çok cesur eleştiriler yapmış, alternatif bir toplum teorisi ortaya koymuş bir öncü. Demokratik toplumu bir eşitlik modeli olarak tarif etmiş ve bu düşünce Kürt halkında diğer halklarda büyük bir karşılık bulmuştur. Türkiye ve Ortadoğu’da çözümün ne olduğunun yıllardır bir külliyatla ortaya koymuş. Sayın Öcalan 26 yıldır, bir adada tecritte tutulmasına rağmen, durduğu yerden millim hiç ayrılmadan tutarlı, sürekli güncelleyerek çözüm öneriyor.”
‘ÖCALAN’IN ÇALIŞTIĞI MODEL KAPİTALİST SİSTEMDEN İNTİKAM ALIYOR’
Öcalan’ın şu anda Kürt halkının özgürlüğü ve tüm ezilen toplum lehine ve yararına bir çözüm projesi üzerinde çalıştığını söyleyen Temel, “Bu model ile kapitalist sistemden tüm ezilenlerin intikamını alıyor. Aslolan devletin ve iktidarın bu hamleye karşılık atacağı adımların ne olacağıdır. Bu konuda demokratik siyasi ve toplumsal güçlerin tutum ve aktivitesi önemlidir” dedi.
Temel, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kürt halkı 7’den 70’e sayın Öcalan’a güveniyor ve çözüm iradesinin arkasındadır. Bu aynı zamanda bir mücadele sürecidir.”
(HABER MERKEZİ)
