Mayıs ya da Milliyet zamanı…
*Okurlarımızı direkt ilgilendiren konuları son cümleye saklamak Milliyet çizgisinin işi olamaz. Bugünden itibaren satış fiyatımızı 1 lira artırmak zorunda kaldığımızı duyurarak başlayayım. Bugünün ekonomik koşullarında bir liranın açıklaması olur mu diye düşünmüyorum, Milliyet markası, verdiği haberden, tezgahtaki satış fiyatına kadar okuruna karşı şeffaf davranır. Kâğıt ve yabancı ajanslara ABD doları üzerinden ödeme yapıyoruz, akaryakıt fiyatları dağıtım ücretimizi doğrudan etkiliyor. Böyle bir durumda, 6 ay sonra tekrar fiyat ayarlaması yapmak kaçınılmaz hale geldiğinde, yükün çok büyük bir kısmını biz üstleniyor, küçük bir kısmını okurumuzla paylaşıyoruz.
*Tüm dünyada tehdit altındaki mesleklerden birisi de gazetecilik. ABD’nin ünlü gazetesi New York Times’dan, İngiltere’nin en ünlü gazetelerinden Times’a, İspanya’nın en bilinen markaları El Pais ve El Mundo’dan, Almanya’nın medya devi Axel Springer’e kadar bir sürü medya kuruluşu sosyal medya devi META ve Google’a karşı milyarlarca Euro’luk tazminat davası açtılar. Yapay zekanın telifi ödenmemiş haberlerle eğitilmesinden, reklam piyasasının domine edilmesine ve rekabet hukukuna aykırı davranılmasına kadar çok ağır suçlamalarla açıldı bu davalar. Türkiye’de bu tarz davaların açılabilmesi için gereken yasal düzenlemelerin hızla yapılması gerekiyor.
*Gazetecilik uzmanlık gerektiren bir iştir. İnsanın içindeki teşhirci ve röntgenci yanları besleyen sosyal medya devlerinin gazeteciliği öldürmesi demek, ciddi olaylarda ülkenin savunmasız kalması demektir. Kişisel tarihimden bir örnek vereyim, 2009 yılında çalıştığım gazetede Hava Kuvvetleri’ndeki FETÖ yapılanmasının haberini manşet yaptık. Gazete piyasaya çıktıktan birkaç saat sonra aynı grubun internet sitesi çok ağır bir yazıyla haberde kullandığımız F Tipi lafını eleştirdi ve haberimizi yayından kaldırdı. Sonuçta doğru gazeteciliğin önemi
15 Temmuz 2016 gecesi ortaya çıktı. Susurluk Skandalı’ndan başlayıp, hepimizin hayatını alakadar eden tüm konular gazetecilik sayesinde aydınlandı ya da üzerindeki karanlık örtü çekilebildi. Gazetelerin ve gazeteciliğin yaşatılması bu yüzden ülkeler için bir ulusal güvenlik sorunu. İnternet gazeteleri öldürdü kısmına gelince, dünyada internetin en hızlı olduğu ülke Japonya’da günlük gazete tirajı ortalama 15 milyon.
*Bu değerlendirmelerin ardından başlığa geçeyim: 3 Mayıs’ta Milliyet 74. yaşını kutlayacak. Basında Güven sloganımızın sadece bir slogan olmadığını ispatlamak adına da bizim için tam bir fırsatlar ayı olacak Mayıs. Milliyet’in diplomasideki ağırlığını gösteren çok önemli bir gelişme Mayıs’ta gazetenizde olacak. Gazeteleri tersten, spor sayfalarından okutma alışkanlığını başlatan Milliyet’tir. Gillette ortaklığıyla düzenlediğimiz Milliyet Yılın Sporcusu Ödülleri de 70. yaşını kutlayacak ve 8 Mayıs’ta tüm spor dünyasının katılımıyla ödüller sahiplerini bulacak. Eğitim haberciliği denildiğinde de akla gelen ilk marka her zaman Milliyet olmuştur. 14 Mayıs’ta İzmir’de büyük bir Eğitim Zirvesi düzenliyoruz. Milliyet ayakkabısının çamurlanmasından korkmayan gazetecilerin çalıştığı bir yer. Geçen sene zeytin üretiminde beklenen krizi size aylar öncesinden duyurmuştuk. Bu sene arkadaşlarımız yine sahada ve yine riskli ürün grupları var. Bu dosya da Mayıs Ayı’nda sizlerle olacak…
*Geçen sene 29 Ekim’de yaptığımız Cumhuriyet’in 100. Yılı Koleksiyon sayımıza gösterdiğiniz ilgi bizi çok cesaretlendirdi. 19 Mayıs’ta Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 105. Yılı bu sene. Bu önemli gün için de bir koleksiyon sayısı hazırlamaya karar verdik. Türkiye’nin alanındaki en önemli sanatçıları geçen haftadan beri bu özel sayı için çalışıyorlar. Şimdiden bayiinize bir Milliyet ayırtmanızı önererek tamamlayalım haftayı. Herkese iyi okumalar diliyorum…