ATO’dan Esenboğa Havalimanı çıkışı: HUB olarak konumlandırılması gerekir

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, başkentin uçuşlarda “HUB” olarak konumlandırılması gerektiğini belirterek, “Modern havalimanımız, kara yolu ve hızlı tren bağlantılarımız, üretimde, ticarette ve turizmdeki potansiyelimizle gerek yurt içi gerekse uluslararası uçuşlarda HUB olarak konumlanmaya en uygun merkez durumundayız.” ifadesini kullandı.

Baran, yazılı açıklamasında, Ankara’nın coğrafi, stratejik, ekonomik ve lojistik açıdan birçok avantaja sahip olduğunu bildirdi.

Bu doğrultuda başkentin, yurt dışı uçuşlar için bir merkez yani “HUB” olarak konumlanmasının ülke ve kent ekonomisine katkı sağlayacağını vurgulayan Baran, Esenboğa Havalimanı’nın Avrupa standartlarında hizmet verdiğini, yıllık 30 milyon yolcu kapasitesine sahip olduğunu ifade etti.

Baran, Ankara’nın sanayi, ticaret, turizm ve üniversiteleriyle önemli bir merkez olduğunun altını çizerek, “Modern havalimanımız, kara yolu ve hızlı tren bağlantılarımız, üretimde, ticarette ve turizmdeki potansiyelimizle gerek yurt içi gerekse uluslararası uçuşlarda HUB olarak konumlanmaya en uygun merkez durumundayız. Ankara’yı HUB olarak konumlandırmak, hem başkentimiz hem de ülkemiz ekonomisi açısından stratejik bir hamle olacaktır. Bu konuda Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, tüm hükümet üyelerimizden destek bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

“ANKARA’NIN 2024 İHRACATI 15 MİLYAR DOLAR”

Başkentin savunma sanayisi ve sağlık turizmi alanında potansiyel barındırdığına dikkati çeken Baran, kentte halihazırda 20 bini yabancı olmak üzere 330 bin öğrencinin öğrenim gördüğü 21 üniversite, ülke içi tüketime ve ihracata yönelik üretim yapan 13 organize sanayi bölgesi, 10 sanayi sitesi, 13 teknoloji geliştirme, 152 AR-GE ve 36 tasarım merkezi bulunduğu bilgisini verdi.

Baran, Türkiye’nin ihracatında başkentin öncü olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“2024 yılı ihracatı 15 milyar doları bulan Ankara’nın, çevresindeki illerle değerlendirildiğinde ticaret ve turizm açısından muazzam bir potansiyeli var. Ankara’nın HUB olarak konumlanması, ekonomiye ivme kazandırarak, kalkınma sürecimize olumlu katkı sağlayacaktır. Pandemi öncesinde Cumhurbaşkanı’mız Erdoğan’ın öncülüğünde, bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yollarının (THY) desteğiyle başkentten yurt dışına direkt uçuşlar konusunda önemli mesafe katetmiştik. Pandemiyle birlikte uçuş sayılarında gerileme söz konusu oldu. Gerek siyaset gerek ekonomi alanında dünyada önemli bir role sahip ülkemizin, yönetim merkezi Ankara’nın, ‘HUB’ olarak konumlanması hem stratejik hem de ekonomik açıdan ülkemize de başkentimize de güç katacaktır.”

Related Posts

Osmangazi Köprüsü ile dev tasarruf! 9 yılda 108 milyar lira

Bakan Uraloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin en önemli ulaşım projelerinden biri olan Osmangazi Köprüsü’nün 1 Temmuz 2016 tarihinde trafiğe açıldığını söyleyerek, açılışının 9’uncu yıl dönümü olduğunu belirtti. Uraloğlu, 426 kilometrelik …

Alım fırsatı kaçtı mı? Altın yükseldi ama…

İran-İsrail gerilimi ile sıçrayarak yeni zirveyi zorlayan altın fiyatlarında, geçtiğimiz hafta dalgalı bir seyir hakimdi. Ara ara düşen fiyatlar zirveyi zorlamasa da yükselişe geçti. Altın geçen haftayı düşüşle kapattı. Alım-satım yapacaklar altın …

Kanada saatler kala geri adım attı: ABD’li teknoloji şirketlerine uygulanan vergiyi kaldırdı

Kanada, ABD’li teknoloji devlerini hedef alan dijital hizmet vergisini, yürürlüğe girmesine sadece saatler kala iptal etti.

Türkiye’nin farkı kültür ve tarih

Turizm rekabetinde deniz-kum-güneş modelinden ayrışan Türkiye; ABD, Çin, Kanada, Japonya gibi harcama kapasitesi yüksek turist gruplarının ilgisini çekerken tarihi ve kültürel varlıkları öne çıkan şehirlerde de önemli bir turizm hareketi görülüyor.

Kayısıya alternatif olarak çilek üreten kadın siparişlere yetişemiyor

Malatya’nın Kale ilçesinde, kayısıya alternatif olarak çilek üretimine başlayan Hatice Kübra Bölükbaşıoğlu, sofralık olarak ürettiği ürünlere artan siparişleri karşılamaya çalışıyor.

Kenevir rotayı ilaca çevirdi

Endüstriyel kenevir üretiminde son 5 yılda önemli bir yol kat eden Türkiye, dünyadaki gelişmelere paralel olarak istikametini ilaç etkin maddesi olarak kenevirden en yüksek faydaya doğru çevirdi. Bu kapsamda ihtiyaç olursa yeni üretim alanlarının da devreye alınabileceği öngörülüyor.