Filistin asıllı İngiliz profesör: İngiltere’nin Gazze’ye yönelik tutumu ‘önemli etik ve hukuki soruları’ gündeme getiriyor
4 mins read

Filistin asıllı İngiliz profesör: İngiltere’nin Gazze’ye yönelik tutumu ‘önemli etik ve hukuki soruları’ gündeme getiriyor

Uluslararası İlişkiler alanında önde gelen bir akademisyen olan Prof.Dr. Abdülfettah El-Awaisi, ”Birleşik Krallık hükümetinin diplomatik desteği, askeri yardımı, çatışmalara doğrudan dahil olması… onu soykırımın kolaylaştırılmasında suç ortağı haline getiriyor” dedi.

“Gazze’de yaşananlar göz önüne alındığında, Birleşik Krallık hükümetinin tutumu önemli etik ve hukuki sorunları beraberinde getiriyor. Uluslararası İlişkiler profesörü olarak, Birleşik Krallık hükümetinin İsrail’e olan sarsılmaz desteğiyle Gazze’de işlenen savaş suçlarına ortak olduğunu, yapılan etnik temizliği ve soykırımı kolaylaştırdığını söyleyebilirim. Gazze’deki sivil kayıpların sorumluluğu aynı zamanda Birleşik Krallık hükümetinin de omuzunda. İngiltere’nin söz konusu bu istikrarlı desteği, tüm tarafsızlık iddialarını baltalıyor ve uluslararası hukukun ihlaline alan açıyor. Ahlaki açıdan kınanması gereken bu durum, Birleşik Krallık hükümetinin savunduğunu iddia ettiği değerlerle çakışıyor ve derhal kınanmayı ve karşı bir duruşun sergilenmesini gerektiriyor.”

Yukarıdaki yazı, birçok uluslararası üniversitede Uluslararası İlişkiler alanında önde gelen profesörlerden biri olan Abdülfettah El-Awaisi’nin 24.1.2024 tarihinde İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’a yazdığı ikinci önemli mektuptan alıntıdır.

El-Awaisi ikinci kritik mektubunda, Birleşik Krallık hükümetinin İsrail’in Gazze’yi işgaline karşı sarsılmaz desteği konusundaki tutumunun altını çiziyor.

Mektup şu şekilde başlıyor;

“Birleşik Krallık hükümetinin uluslararası hukuku ihlal etmek, savaş suçları işlemek ve Gazze’de soykırım yapmakla suçlanmasına rağmen İsrail’e istikrarlı ve açık bir şekilde destek vermesi, bir İngiliz vatandaşı ve emekli Uluslararası İlişkiler Profesörü olarak beni derinden rahatsız ediyor ve öfkelendiriyor.”

Ardından El-Awaisi mektupta iki kritik noktaya işaret ediyor;

“Uluslararası hukuka göre Filistinliler işgal altında yaşıyor ve bu nedenle işgale karşı ‘silahlı mücadele de dahil olmak üzere mevcut tüm araçlarla’ direnme hakkına sahipler (BM Genel Kurulu Kararı 37/43).

Buna karşılık İsrail, işgal gücü olarak, işgal ettiği topraklarda yaşayan Filistinlilere karşı yürüttüğü askeri eylemleri uluslararası hukuka göre meşru müdafaa hakkı olarak gerekçelendiremez.

El-Awaisi mektubunda konuyu üç maddede özetliyor;

1- “Birleşik Krallık hükümeti soykırım yapmak, savaş suçları işlemek ve uluslararası hukuku ihlal etmek gibi suçlamalar karşısında hangi gerekçelerle İsrail’in yanında durmaya devam ediyor? Birleşik Krallık hükümeti İsrail’e olan diplomatik desteği, askeri yardımı ve -istihbarat desteği sağlayarak- çatışmaya doğrudan dahil olmasıyla soykırımın kolaylaştırılmasına ortak oluyor.”

2- “Birleşik Krallık hükümeti İsrail’e açık desteğini sürdürürken, uluslararası toplum Gazze’de gözler önünde gerçekleşen bir soykırıma ve etnik temizliğe şahit oluyor. Başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere onbinlerce sivilin ölümüne ilişkin görüntüler ve raporlar, sivil altyapının tahrip edilmesi, Gazze Şeridi’ndeki nüfusun neredeyse tamamının yerinden edilmesi ve üst düzey İsrailli yetkililerin kullandığı söylemler son derece rahatsız edici. Bu olaylar, Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütleri tarafından belgelendirilerek ortaya koyuldu.”

3- “Uluslararası hukuku ve insan haklarını savunduğunu iddia eden İngiliz hükümetinin, Gazze’de yaşananlar karşısındaki tutumunu eleştirel bir şekilde değerlendirmesi ve desteklediği ilkeleler doğrultusunda gerekli duruşu sergilemesi elzemdir.”

Bu hakikatler ışığında El-Awaisi, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’a “Hükümetin tutumunu yeniden gözden geçirmesi ve İsrail işgali altında yaşayan Filistinlilere yönelik kararlarında adalet, insan hakları, insani değerler ve uluslararası hukuk ilkelerine öncelik vermesi” çağrısında bulundu.

El-Awaisi mektubunu, “Dünya Gazze’de olup bitenleri izliyor ve İngiltere’nin bu kritik konulardaki tutumu onun rolünü belirleyecek” şeklinde sonlandırdı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir