Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkede 36 milyon bağımsız konut birimi bulunurken, bunlardan sadece 27,5 milyonunun ikamet edildiği ortaya çıktı. Dünya Gazetesi’nin haberine göre, yaklaşık 8,5 milyon konutun boş durumda olduğu belirtiliyor.

2014-2024 arasında Türkiye nüfusu 8 milyon artarken, konut sayısındaki artış sadece 586 binle sınırlı kaldı. Bu durum, nüfus artışına paralel olarak kiracı sayısının da artmasına neden oldu. Geçen 10 yılda her 100 kişiden 85’i kiracı konumuna düştü ve kiracı hane sayısı 2,9 milyon arttı.

TÜİK’in verilerine göre, konut satışlarının %58,1’i ipoteksiz şekilde gerçekleşiyor ve bu durum konutların yatırım amacıyla alındığını gösteriyor. Satın alınan konutların büyük bir kısmı boş tutuluyor.

OECD’nin Konut Fiyat Endeksi verilerine göre, Türkiye’de kira fiyatları son 10 yılda 13,5 kat artış göstererek rekor seviyelere ulaştı. 2015’te ortalama 100 metrekarelik bir konutun yıllık kirası 1.452 Euro iken, bu rakam 2025’te 19.632 Euro’ya yükseldi.

Ekonomik kriz, yüksek faiz oranları ve artan maliyetler ev sahibi olmayı ve kiralık ev bulmayı zorlaştırıyor. Konutların yatırım aracı olarak kullanılması ve boş bırakılması, konuta erişimi daha da güçleştiriyor. Uzmanlar, boş konutlara yüksek vergiler gibi önlemler alınmasının barınma krizine çözüm olabileceğini vurguluyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, konut sahibi olamayan vatandaşlar için TOKİ ve Emlak Konut GYO iş birliğiyle “Gayrimenkul Sertifikası” sistemi başlatıyor. Bu sistem sayesinde dar gelirli bireylerin bölük pörçük konut alımı yapması hedefleniyor.