Ozan Gündoğdu yazdı: İliç’teki maden faciasıyla iktidarın para politikasının doğrudan ilgisi var
2 mins read

Ozan Gündoğdu yazdı: İliç’teki maden faciasıyla iktidarın para politikasının doğrudan ilgisi var

BirGün yazarı Ozan Gündoğdu, İliç’te dokuz işçinin göçük altında kaldığı maden faciasıyla iktidarın para politikalarının doğrudan ilgisi olduğunu yazdı.

Rejimin değiştiği Haziran 2018 Seçimleri’yle birlikte ekonomiyi yöneten kurumların zaman içinde politikleştiğini belirten Gündoğdu, bağımsız kurumlar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Rekabet Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) iktidarın politik endişelerine göre organize edilmeye başlandığını söyledi.

Gündoğdu, Haziran 2018 itibariyle, Merkez Bankası’nın 75,5 milyar dolarlık brüt döviz rezervine karşılık 23,3 milyar dolarlık altın rezervi bulunduğunu, faiz politikasının seçime endeksli hale getirilmesiyle yıllar içinde döviz rezervleri erirken, altın rezervlerinde artış meydana geldiğini yazdı.

Döviz bulmakta zorlanan yeni rejimin rezerv olarak biriktirdiği değerin, altın olduğunu söyleyen Gündoğdu, bunun iki temel sebebi olduğunu belirtti:

1- Altın dövizden farklı olarak üretilebiliyor.

2- Altın dövizden farklı olarak fiziki olarak ticarete konu olabiliyor.

Gündoğdu TCMB’nin, döviz kurlarını tutmak için nakte ihtiyaç duyduğunu, bu nakit ihtiyacını karşılamak için de biriktirdiği altınları teminat olarak göstererek borç aldığını yazdı.

Gündoğdu, bu para politikalarıyla çevre felaketlerinin doğrudan ilişkisini şu sözlerle anlattı:

“Fiziki altın ihtiyacı için 2018’in sonunda Venezuela’nın kapısı çalınıyor. Şimdilerde reddedilse de Maduro’nun yardımcısının 2018 Seçimleri’nden hemen sonra Çorum’a geldiği, burada Ahlatçı Rafineri’yi gezdiği, ardından Ahlatçı’nın patronu Ahmet Ahlatçı’nın Erdoğan’la birlikte Venezuela’ya gittiği arşivlerde duruyor. Venezuela ile Türkiye arasındaki altın ticaretinin 2019’da yani seçimin sonraki yılında 9 katına çıktığını da TÜİK söylüyor.

Altın, sadece Venezüela gibi fiziki altın ticaretiyle edinilmiyor. Bu esnada, biriktirilen altınların da büyük kısmı, altın madenlerinde üretiliyor. Altın Madencileri Derneği’nin verilerine göre 2017’de, yani parlamenter sistemin son yılında yıllık altın üretimi 22,5 ton olarak gerçekleşiyor. Fakat 2018’den itibaren, altına hücum başlatılıyor ve altın üretimi 2018’de 27,1 tona, 2019’da 38 tona ve 2020’de 42 tona çıkarak cumhuriyet tarihinin rekorunu kırıyor.”

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir