Şifa için yeniden: Gazzeliler yıkılan hastaneleri inşa ediyor
İsrail ordusunun kanlı saldırıları sırasında sağlık altyapısı çöken Gazze’de sivil halk, enkaza dönen hastane binalarında tadilata başladı. Siyonist askerlerce 3 kez kuşatma altına alınarak yüzlerce insana mezar olan Şifa Hastanesi de çalışmaların yapıldığı merkezlerden biri. Hastane binalarına iskele kuran Gazzeliler, çatışmalardan geriye kalan korkunç izleri el birliğiyle siliyor. Binaların iç kısımlarında da çalışmalar var. Çoluk çocuk genç yaşlı demeden gücü yeten herkesin omuz verdiği hastane binalarının iyileştirme çalışmaları, bölgedeki siviller için yeniden umut anlamına geliyor.
Yerinden edilen yüzlerce sivilin sığındığı Şifa Hastanesi, çatışmaların sembol noktalarından biri oldu. Hastanede 23 yıl görev yapan Dr. Fadia Malhis, tadilat çalışmalarının büyük anlam taşıdığını söyledi. İşgalcilerin evini yıktıktan sonra Şifa Hastanesi’ne sığınan ve günlerce burada yaşayan hastanenin Kadın Doğum Bölüm Başkanı Malhis, “Evim değil, Şifa Hastanesi vurulduğunda gerçekten dünya başıma yıkılmıştı. Günlerce gözyaşı döktüğüm hastanenin, yeniden ayağa kalktığı görüntüleri görmek beni çok mutlu etti. Bu demek oluyor ki harap olan her şey tekrardan düzelecek. Bize bu yaşananlar umut olacak, özgürlüğümüze kavuşacağız” diye konuştu.
Bölgede hastaların tedavi edilebilmesi için doğru dürüst sağlık tesisi kalmadığını vurgulayan Malhis, vatandaşların bu nedenle yıkılan binaları onarmaya başladığını söyledi. Şu an Refah’taki Kızılhaç Hastanesi’nde 72 yatak, Deir al Balah’ta bulunan Amerikan IMC Hastanesi’nde 120 yatak, Han Yunus’ta yer alan Ürdün Meydan Hastanesi’nde 40 yatağın bulunduğuna dikkat çeken Malhis, “Saldırılar nedeniyle tıbbi altyapı neredeyse durma noktasında. Yatak sayılarına bakarsanız rakamların korkunç, insanların tedavi olacak hastaneye ulaşamıyor” değerlendirmesi yaptı.
El- Rimel Mahallesi’nde yer alan Hasta Dostları Hastanesi’nde de hummalı bir çalışma var. Daha önce Siyonistlerce yıkılan hastanede 1 haftadır tadilat yapıldığını anlatan Malhis, “Gazzeliler Hasta Dostları Hastanesi’nin yıkılan yerlerini yeniden ayağa kaldırmak için çalışıyor. Hastanede hastalar için temizlik de yapıyorlar” ifadelerini kullandı.
ABD Hava Kuvvetleri mensubu Larry Hebert ile Juan Bettancourt, ABD’nin Gazze politikasını daha fazla göz ardı edemeyeceklerini belirterek, vicdani ret haklarını kullanmayı talep ettiklerini bildirdi. NBC News’ün haberine göre, ordu mensupları ABD’nin İsrail’e olan desteğine tepki gösterdi. Hebert, İsrail’in Gazze’de hedef aldığı bir araçta mahsur kalan ve ölmemek için yalvaran 6 yaşındaki Gazzeli kız çocuğu Hind Rajab’ın hikayesinin kendisi için dönüm noktası olduğunu söyledi. Hind’in kızına benzediğini dile getiren Hebert, “Olanları desteklememek gerekiyor” dedi. Hebert, ABD Hava Kuvvetlerinde İsrail’e silah sağlanan bir operasyonun parçası olduğunu ifade etti.
Bettancourt ise tanık olduğu görüntülere dayanamadığını belirterek, “Dünya akıllı telefonlarından binlerce masum sivilin katledilmesine tanık oluyor” diye konuştu. Kendisi için dönüm noktasının ABD Hava Kuvvetleri askeri Aaron Bushnell’in “Gazze’deki soykırıma ortak olmayacağını” söyleyerek kendisini yakması olduğunu ifade eden Bettancourt, uluslararası hukuku ihlal eden bir ülkenin ordusuna daha fazla hizmet edemeyeceğini söyledi. İsrail’in saldırılarını soykırım olarak tanımlayan ikili, ABD’nin İsrail’e desteğini daha fazla göz ardı edemeyeceklerini belirterek, vicdani ret haklarını kullanmayı talep ettiklerini duyurdu.
Gazze’ye yönelik saldırılara başladığı 7 Ekim 2023’ten beri temel hedefinin Hamas’ı yok etmek ve Gazze’yi işgal etmek olduğunu ilan eden İsrail, bu hedefini gerçekleştiremeyeceğini anlayınca göstermelik bir zafer ilanına hazırlanıyor. İsrail devlet televizyonu KAN, Tel Aviv yönetiminin, Lübnan sınırında Hizbullah’a karşı saldırılarını artırma olasılığıyla birlikte yakın zamanda Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın yenilgisini ilan etmeye hazırlandığını öne sürdü. ABD Başkanı Joe Biden’ın 31 Mayıs’ta ilan ettiği ateşkes teklifini sürüncemede bırakan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Gazze’de savaş sonrası sivil yönetim kurulacağını” söyleyerek ateşkes sinyalleri verdi. Müzakerelere arabuluculuk yapan Katar yönetimi ise müzakerelerde ilerleyiş kaydedildiğini ilan etti. Yaşanan gelişmeler, İsrail’in Gazze’de çatışmaları en azından minimanize edip kuzeyde Lübnan’a saldırıya hazırlandığını gösteriyor.
Lübnan-İsrail sınırında adım adım artan çatışmaların ardından İsrail ordusu, geçtiğimiz hafta içi Lübnan’a saldırıya ilişkin planı onayladığını ilan etmişti. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz da dün yaptığı açıklamada, “Hizbullah Hareketi’nin, topraklarına ve vatandaşlarına saldırmaya devam etmesine izin veremeyeceğini” belirtti. Bakan Katz, “Gerekli kararları yakında alacağız” ifadesini kullandı. Katz’ın açıklamasından sonra İbranice yayın yapan Walla, “Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın, İsrail’in Lübnan’ın güneyine beklenmedik ve büyük bir saldırı başlatmasından çok korktuğunu ve bu korku nedeniyle de İsrail’e karşı saldırı başlatarak önleyici bir adım atmayı düşündüğünü” öne sürdü. Walla’nın haberi, işgalci gücün Lübnan’a saldırmak için Hizbullah’ı bahane ederek zemin hazırladığı yorumlarını beraberinde getirdi.
İsrail ve Hizbullah’ın her gün dozajını biraz daha artıran karşılıklı tehditleşmelerinin ardından çeşitli ülkelerin vatandaşlarına seyahat uyarısı yaparak Lübnan’dan tahliye etmeye başlaması savaşın yaklaştığı yorumlarına sebep oldu. Kuveyt Dışişleri Bakanlığı yayınlanan açıklamada, vatandaşlardan bir an önce Lübnan’ı terk etmeleri talep edildi. İsrail’de yayın yapan Kanal 12 ise Kanada Dışişleri Bakanı Melenia Joly’nin İsrailli mevkidaşına Lübnan’daki Kanada vatandaşını askeri bir tahliye operasyonuyla bu ülkeden tahliye etmeye hazırlandığını bildirdiğini aktardı.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarına başlamasından beri en fazla savaşın bölgeye yayılmaması yönünde sözlü ve fiili uyarılarda bulunan ABD yönetiminin ise Lübnan’da çatışmanın başlaması halinde tamamen İsrail’in arkasında duracağı bildirildi. CNN’nin verdiği bilgiye göre, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD Dışişleri Antony Blinken ve Orta Doğu Koordinatörü Brett McGurk ile İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi gibi iki taraftan üst düzey yetkililer, hafta boyu Washington’da çeşitli toplantılar gerçekleştirdi. Bu toplantılarda ABD tarafı, İsrail’i savaşı genişletmemesi konusunda uyarsa da Lübnan’a saldırması halinde yine de tamamen İsrail’in arkasında olacağına dair garanti verdi. ABD’li yetkililer, Lübnan’daki olası bir savaşta asker göndermeyeceklerini ancak her türlü askeri desteği İsrail’e sağlayacakları sözünü verdi.
İşgalci İsrail ordusuna bağlı kuvvetler, Gazze’ye yönelik vahşi bombardımanlarını sürdürürken dün, 42 Filistinliyi öldürdüğü iki katliam daha işledi. İsrail’e ait savaş uçaklarının dün sabah saatlerinde Gazze’nin kuzeyindeki Eş-Şatı Kampı’na düzenlediği bombardımanda ilk belirlemelere göre 24 Filistinli yaşamını yitirdi. Gazze şehir merkezinin doğusundaki Et-Tuffah semtinde ise doğrudan sivillere ait evlere düzenlenen bombardımanlarda 18 Filistinlinin öldüğü aktarıldı. Gazze’de, 260’ıncı gününü geride bırakan İsrail vahşetinde toplam ölü sayısı 37 bin 600’e, yaralı sayısı ise 86 bine ulaştı.